19 Temmuz 2010

Bin Muhteşem Güneş

Khaled Hosseini ya da Halit Hüseyin'in bu kitabı bana 'yanıbaşımızda olan biten neler varmış da benim dünyadan haberim olmamış' dedirtti. Yazarın bakış açısından, oldukça da objektif denilebilecek bir anlatım tarzı ile, son derece sürkleyici bir olay örgüsü içinde, farklı yaşlardaki iki çocuk/kadının hikayesi üzerinden, Afganistan'da olan bitenleri görme-anlama şansı buldum. Buradaki ANLAMA sözcüğü çok önemli aslında, çünkü tarihi-siyasi araştırmalar bilgi edinmemizi sağlasa da her zaman anlamamızı sağlayamıyor. Oysa işin içine insanlar ve duygular girdiğinde anlamak kolaylaşıyor.
Kitap içinde Taliban dönemi öncesi ve sonrası son derece güzel açıklanmış. Rusya'nın ve komünizmin etkileri, etnik farklılıklar, kültürel farklılıklar, ötekileşmeler, her duruma ayak uydurmalar çok güzel bir dille anlatılmış. Toplumun bir kesimindeki modermleşme isteği, diğer kesimin dini inançlarına ve dogmalarına aykırı bulduğu bu duruma tepkileri, bir halkın birbirinden uzaklaşması ancak sonrasında gelen ve yıllar süren iç savaşlar nedeniyle bu kopmalardaki anlamsızlığın ortaya çıkışı, dış güçlerin etkileri, manipülasyonları, tüm bunların içinde kadın olmanın zorlukları ve mecburiyetleri o kadar güzel anlatılmış ki yazarın tarzına ve üslubuna hayran olmamak elde değil. Bu kadar bilgiyi açıkça yazarak vermek için belki binlerce sayfa gerekirdi. Ancak yazar, öyle durumlarda öyle güzel cümleler kullanmış ki, bir cümle ile pekçok şeyi anlatmayı başarabilmiş.
Sonuç olarak mutlaka alınıp okunması gereken, 2000'li yıllar dahil son derece yakın gündemlere kadar uzanan ve içinde bulunduğumuz coğrafyayı daha iyi anlamamızı sağlayan, okunması keyifli, 'bizden' denebilecek bir roman çıkmış ortaya. Yazarın sinema filmine de çevrilmiş olan Uçurtma Avcısı isimli romanındaki başarısını devam ettirdiğini söylemek hata olmaz. Halit Hüseyin bence, Lübnan bölgesi için Amin Maalouf ne ise Afganistan bölgesi için o olmaya aday bir yazar.